Her yıl dünya genelinde düzenlenen 80’e yakın fuara katılan ve üretiminin yüzde 90’ını kendi markasıyla ihraç eden Baykal Makine, Kuzey Afrika ülkelerinde yaşanması beklenen yeniden yapılanma çalışmaları kapsamında oluşacak pazardan pay almayı hedeflerken, bölgede daha önce gidilmemiş ülkelere de ulaşarak olası potansiyeli takip ediyor.
Hakkı Baykal tarafından 1950 yılında kurulan Baykal Makine, toplam 550 çalışanı, üç ayrı fabrikada 70 bin metrekare üretim alanı, farklı ebatlarda yıllık 3 bin adet makine üretimi ile metal-sac işleme makineleri konusunda Türkiye'nin önde gelen firmaları arasında yer alıyor. Her yıl dünya genelindeki 80’e yakın fuara katılan Baykal Makine’nin 100’e yakın ülkede bayiliği bulunuyor. Üretiminin yüzde 90’ını ihraç eden firma, Ar-Ge’ye büyük önem veriyor. Bilim ve Sanayi Bakanlığı’na Ar-Ge Merkezi olmak için başvuran Baykal Makine’nin TÜBİTAK ile sürdürdüğü beş projesi bulunuyor. 2007 yılında sektörde yüksek teknolojiye sahip olan Alman Weinbrenner GmbH’i satın alan firma, know-how altyapısını artırarak katma değeri yüksek makineler ile bugüne kadar Türkiye'de sektörde yapılamayan makineleri üretmeye yöneldi. Metal ve sac malzemelerin kesim, büküm ve kaynak işlerinde kullanılan abkant presler, giyotin makaslar, punch makineleri, lazer kesim sistemleri, plazma kesme makineleri ve su jeti kesme makineleri ürettiklerini belirten Baykal Makine Satış ve Pazarlama Müdürü Tolga Oğsar, ürünlerini ‘Baykal’ markası altında pazara sunduklarını kaydetti. Aylık irili ufaklı 250 makine ürettiklerini dile getiren Oğsar; otomotiv, ulaşım, enerji, boru hatları, havaalanı inşaatı gibi pek çok alana ürün verdiklerini anlattı.
Yerlilik oranı yüzde 70
Yerlilik oranını yüzde 70 olarak açıklayan ve üretimin yüzde 90’ını ihraç ettiklerini aktaran Tolga Oğsar, Avustralya’dan Kanada’ya kadar 100 ülkeye satış ve servis imkanı sunduklarını vurguladı. Ağırlıklı olarak Amerika ve Avrupa ülkelerine makine gönderdiklerini söyleyen Oğsar, “Baykal Makine’nin ulaşamadığı ülke kalmadı dersek yanlış olmaz. Portekiz, İspanya, Yunanistan, İtalya gibi ülkeler krizden olumsuz etkilenmiş olsa da Norveç, İsveç, Almanya gibi kuzey ülkelerinde krizden dolayı bir yavaşlama olmadığını gözlemlemiyoruz. Öte yandan Kenya, Senegal gibi küçük Afrika ülkelerine de giderek buralarda gelecek yıllarda oluşabilecek potansiyelleri değerlendirmeye çalışıyoruz. Afrika’nın önümüzdeki yıllarda büyüyen pazarlardan biri olacağına inanıyoruz. Kuzey Afrika ülkelerinde başlayacak yeniden yapılanma çalışmaları kapsamında oluşacak pazardan pay almayı hedefliyoruz†dedi.